top of page

1848 Devrimleri

Koordineli olmayan ama tüm Avrupa'yı etkileyen bir devrimdir. 50'den fazla ülkeyi etkilemiştir. Milliyetçilik, liberal ve demokratik değerler taşıyan bir devrimdi. Kısa süreli olsada yansımaları 10 yıl sürdü. Biz burada devrimin nedenlerini, nasıl geliştiğini, süreci, kazanımları ve sonuçlarını anlatacağız.

ree

Nedenleri

Elbette böyle bir devrimi birkaç neden bağlamak olanaksız olsada bazı genel nedenlerden bahsedeceğiz.

  • Napolyon savaşlarının sonucu insanlar sadece Fransızların onları öldürmediğini bunun yanında getirdikleri fikirleri öğrenimlerini sağladı. Avrupa'da bu savaşların sonucu milliyetçilik akımı yayıldı.

  • Popüler bir basın Avrupa'ya yeni fikirler yayıyordu. Örneğin; liberalizm, sosyalizm, milliyetçilik akımları yayıyordu.

  • Avrupa patates mildiyösünün bir kıtlığa neden olması yoksul kesimde açlığın gözükmesi

  • Kentler de gece kontları insanların zor şartlarda yaşaması bunun yanında işçilerin 12-15 saat çalışmaları

  • Sanayileşmenin yaygınlaşması sonucu zanaatkarların işsiz kalıp isyan etmesi

  • Erkek işçilerin oy hakkı istemesi sonucu isyan etmeleri

Fransa'da Cumhuriyetin Ayak Sesleri


ree

Fransa'da mali kriz ile kötü bir hasat sorunu vardı. Birleşik Krallık 'la temasları kısıtlayınca( Birleşik Krallık o zamanın en büyük sanayisi ve en büyük ekonomisiydi.) hem elindeki ürünü satamadı hem de ihtiyacı olan ürünlere erişemedi. Fransa'da hükümet tarafından toplantı ve yürüyüş yasaklandı. 1848 21 Şubat'taki siyasi toplantıyı yasaklığınca sinirlenen halk 22 Şubat'ta Paris sokaklarına döküldü. Ertesi gün hükümet ulusal muhafızları seferber etti ama ulusal muhafızlarda halka katılınca başkan istifa etti. yerine bir hükümet kurulamayınca cumhuriyet istediler. Fransa Dışişleri Bakanlığının önünde toplandılar burada askerler 50 kişiyi öldürdüler ya da yaraladılar bu olay halkı sinirlendirdi sonuç olarak her yere barikat kurulmasını sağladı. bir hükümeti olmayan ve daha fazla kan dökülmesini önleme girişiminde bulunan Kral Louis Philippe, kamu düzenini korumakla görevli memurlara ateş açmadan önce kalabalıklarla müzakere etmeye çalışmalarını emretti. Paris'teki kışlalar saldırıya uğradı, isyancılar bir cephane konvoyunu ele geçirdi ve devrimci Ulusal Muhafızlar şehrin yönetiminin koltuğunu ele geçirmeyi başardılar. O sabah, Paris'in çeşitli yerlerinde şiddetli çatışmalar çıktı. Silahlı isyancılar, Tuileries Sarayı yolundaki bir nöbetçi karakolu olan Place du Château d'Eau'ya saldırdı . Yoğun çatışmalardan sonra Château d'Eau işgal edildi ve ateşe verildi. Hayatta kalan askerler teslim oldu.

Öğle vakti, isyancılar kraliyet sarayına yaklaşırken, Louis Philippe başka alternatifi olmadığını anladı. Tüm direnişi durdurdu ve dokuz yaşındaki torunu Paris Kontu Philippe lehine tahttan çekildi. Kral ve kraliçe Paris'ten ayrıldı ve devrimciler hızla Tuileries Sarayı'nı ele geçirdi. Paris Kontu Philippe 'in annesi Orléans Düşesi Helena, Fransa'nın naibi olarak monarşinin kaldırılmasını engellemeye çalıştı. Cumhuriyetçilik hareketi yeni bir Fransız cumhuriyeti çağrılarını sürdürdüğü için bu hiçbir işe yaramadı. Cumhuriyetçi hareketin ılımlı ve radikal eğilimleri arasında bir uzlaşma ile Geçici Hükümeti oluşturacak on bir kişinin isimleri açıklandı. Her şey cumhuriyetin lehine gözükse de Napolyon'un yeğeni III. Napolyon seçimle başa gelip 1852'de darbeyle imparatorluğu geri getirecekti.(kendisi Fransa'da seçimle gelen ilk başkan ve Fransa'nın son kralıdır.)


Almanya'da Devrim


ree

Günümüzün modern Almanya'sında, 1848 Devrimleri pan-Germanizmi vurguladı. Orta sınıflar liberal ilkelere bağlıyken, işçi sınıfı çalışma ve yaşam koşullarında köklü iyileştirmeler istiyordu. Alman Konfederasyonu, 1815'te Viyana Kongresi tarafından Kutsal Roma İmparatorluğu'nun yerini almak üzere kurulan 39 Alman devletinden oluşan bir organizasyondu . Karşılıklı savunma için kurulmuş, merkezi bir yürütme veya yargı organı olmayan, gevşek bir siyasi birlikti. Delegeleri, Avusturya'nın hakim olduğu bir federal mecliste bir araya geldi.

Fransa'da olanlardan esinlenen Baden, Almanya'da halk huzursuzluğunun meydana geldiği ilk eyaletti. 27 Şubat 1848'de Baden'den bir meclis, bir haklar beyannamesi talep eden bir kararı kabul etti ve benzer kararlar Württemberg, Hesse-Darmstadt, Nassau ve diğer eyaletlerde kabul edildi. Yöneticiler bu taleplere çok az direnişle boyun eğdiler.

Viyana'daki Mart Devrimi, Alman eyaletlerinde devrim için bir başka katalizördü. En popüler talepler, seçilmiş bir temsili hükümet ve Almanya'nın birleşmesi içindi. Çeşitli Alman devletlerinin prensleri ve yöneticileri korkudan reform taleplerini kabul ettiler. 8 Nisan 1848'de, yeni tüm Alman Ulusal Meclisi, genel oy hakkı ve dolaylı oylama sistemine izin veren yasaları onayladı. Ertesi ay, Frankfurt Ulusal Meclisi toplandı. Baden'den Rhein Nehri ile ayrılan yakındaki Pfalz'da (o zamanlar Bavyera Krallığı'nın bir parçasıydı), Mayıs 1849'da ayaklanmalar başladı. Pfalz, Almanya'nın diğer bölgelerine göre devrimci değişikliklere direnen daha fazla üst sınıf vatandaşı içeriyordu. Ancak ordu devrimi desteklemedi.

Karl Marx ve Friedrich Engels'in katılımına rağmen Baden ve Pfalz'daki devrimler başarılı olamadı. Bavyera Ordusu sonunda Karlsruhe şehrinde ve Baden eyaletindeki ayaklanmaları bastırdı. Ağustos 1849'da Prusya birlikleri, Pfalz'daki ayaklanmayı bastırdı. Bu baskılar, 1848 baharında başlayan Alman devrimci ayaklanmalarının sonunu getirdi.

Bavyera'da protestolar farklı bir biçim aldı. Kral I. Ludwig, Protestan bir başbakan aracılığıyla liberal reformlar başlatmaya çalışan bir aktris ve dansçı olan metresi nedeniyle popüler olmayan bir hükümdardı. Bu, Bavyera'nın Katolik muhafazakarlarını çileden çıkardı ve diğer Alman eyaletlerinin aksine, 9 Şubat 1848'de protesto etmek için sokaklara çıkan muhafazakarlardı. Ludwig reformlar başlatmaya çalıştı, ancak bunlar protestocuları tatmin etmeyince, en büyük oğlu Maximilian II lehine tahttan çekildi. Bazı popüler reformlar yapılırken, hükümet sonunda Bavyera'da tam kontrolü yeniden ele geçirdi.


Avusturya'da Devrim(Habsburg Hanedanı)


Avusturya İmparatorluğu'nda etnik Almanlar, Macarlar, Slovenler, Polonyalılar, Çekler, Slovaklar, Ukraynalılar, Romenler, Hırvatlar, Venedikliler ve Sırplar vardı. Avusturya İmparatorluğu çok uluslu olduğundan devrimde milliyetçi bir hava vardı. Fransa'da cumhuriyet ilan edilince Avusturya'da hükümet istifa etti ve sözde liberal hükümetler geldi. İtalya'daki isyanlar yüzünden Avusturya oradan geri çekildi( Avusturya pek güçlü bir ordusu yok o zamanlar). Macaristan ve Polonya'da ayrılık taleplerini dile getirdiler. Macaristan devrimi başta iyi gözükse de isyan Rusların desteği ile bastırıldı ve verilen haklar geri alındı. İtalya'daki hareket karşı bir hareketle başarısızlıkla sonuçlandı. Ne kadar başarısız olarak baksakta aslında artık ayığı yere sağlam basmayan bir imparatorluk olduğu anlaşılmıştı. Avusturya'daki bu devrim aslında imparatorluğun dağılacağının işaretiydi. Avusturya İmparatorluğunu, Ruslar kurtarsa da beklenen gibi Avusturya ne Rusya'nın hakimiyeti altına girecekti ne de onu hamisi olarak görecekti. Gelecekte hata karşı karşıya geleceklerdi.


İtalya'da Devrim


İtalya siyasi birliğini oluşturmamış bir devleti. Entelektüeller ve halk ile devrim büyüyordu. Avusturyalılara karşı bazı kazanımlar kazansılarda. Roma cumhuriyeti Giuseppe Mazzini çabaları ile kurulsa da cumhuriyettin ömrü kısa oldu. Avusturalyalılar, Fransızlara destek vererek Roma Cumhuriyetini yendiler. Aslında İtalya'daki bu ayaklanma nedenleri milliyetçi ve artık sömürülmeyen bir bütün İtalya hayaliydi. İtaya artık ne İspanya, ne Fransa, ne Avusturya altında kalmak istemiyordu İtalyalılar, İtalya'yı istiyordu.


Danimarka'da Güçlü Bir Devrim


Danimarka mutlak monarşi ile yönetiliyordu. Liberallerin doğrultusunda halk anayasal bir monarşi istiyordu. VII. Frederick liberallerin isteğini kabul etti ve liberal bir kabine kuruldu. Kral parlamento ile gücünü paylaşmayı da kabul etti. Avrupa'daki mutlakiyetçiler aksine buradaki düzen devam etti. Danimarka bu devrimde krallın hem anlayışlı olması hem de halkın direk krallı hedefe almaması daha birbirini tanıyan taraflar olması sayesinde devrim kalıcı oldu.


İsviçre Federal Devlete Doğru


Zaten bir cumhuriyetler ittifakı olan İsviçre de bir iç mücadele gördü. 1845'te Sonderbund olarak bilinen bir ittifak oluşturmak için yedi Katolik kantonunu ayırma girişimi, Kasım 1847'de yaklaşık 100 kişinin öldürüldüğü kısa bir iç çatışmaya yol açtı. Sonderbund , daha büyük bir nüfusa sahip olan Protestan kantonları tarafından kesin bir şekilde mağlup edildi. 1848 tarihli yeni bir anayasa, kantonların neredeyse tamamen bağımsızlığını sona erdirerek İsviçre'yi federal bir devlete dönüştürdü.



Belçika Sağlam Sınırlar


1830 devriminden sonra liberalleşmişti ama yönetimde krallığın indirileceği korkusu vardı. Fransa'da çalışan işçiler ve zamanında Napolyon savaşlarına katılmış kişilerden korkuluyordu. bu korku yersiz değildi 1830'daki devrim Fransa'daki devrimden esinlenilmişti. Yönetim Napolyon savaşlarında yer almış kişilerin ülkeye girişinde silahsızlaştırıldılar bazı girişimler oldu ama devlet bu girişimlerin önünü kesti. Sınırları iyi tutturmasıyla monarşi kendini korudu. Yönetim Karl Marx'ı tehlikeli gördü ve ülkeden kovdu.


İrlanda Ateşi


İrlanda'da yozlaşmış siyasi temsil vardı. Toprak sahipleri Protestan kökenli ve İngiltere'ye sadıktı. Halk Katolik'ti ve buna temsil denilemezdi. Katoliklerin de eşit sayılmasını istiyorlardı. Fransız devriminden etkilenmiş milliyetçilik, eşitçilik ve radikal cumhuriyetçiler zaten vardı. 1798'de İrlanda isyanı ile Genç İrlanda siyasi hareketi ortaya çıktı. Başlarda iyi karşılanmadı ama büyük kıtlık ile ilgi topladı. Genç İrlandalı Devrimi'nin kıvılcımı, 1848'de Britanya Parlamentosu'nun " Suç ve Öfke Yasa Tasarısı "nı kabul etmesiyle geldi. Tasarı, esasen İrlanda'da büyüyen İrlanda milliyetçi hareketine karşı bir isyan bastırmak için tasarlanmış bir sıkıyönetim ilanıydı. Bunun üzerine Genç İrlanda isyan başlattı. İsyan polisle çatışmaya sonuç açtı. Lider tutuklandı ve böylece isyan ateşi söndü(küçük küçük devam etti bi süre). İrlanda burada başarısız olsada devrim gelecekte İrlanda Bağımsız Devletinin doğmasını sağlayacaktı.


İspanya'da Kaos



Diğerlerinde anlattığım gibi olayı anlatmayacağım çünkü bu devrim İspanya İç Savaşına kadar bir istikrasızlık oluşturdu. Aslında hala çatlayabilecek bir ülke bana sorarsanız bir monarşinin orada olmasının nedeni kendini millet olarak gören Bask ve Katalonya gibi özerk bölgelerin olması monarşinin devam etmesi gerektiği bir hava oluşturuyor. Yani millet olgusunun yanında bir bütünlük sembolik olarak kullanılıyor(tatbikî de monarşi bir yerden güçlü). Zaten isteyenler İspanya iç savaşı hakkında yazımı okuyabilir ve monarşinin yetkilerinde öğrenmek istiyorsa İspanya'nın İç Yapısı adlı yazımı da okuyabilir.


1848 Devrimleri, Avrupa'da ve dünya genelinde birçok ülkede meydana gelen devrimler dalgasıdır. İspanya'da da 1848'de bir dizi olay yaşandı.

İspanya'da 1848 Devrimi, ülkenin liberalizasyonuna ve demokratikleşmesine dair taleplerin artmasıyla başladı. İspanya, o dönemde mutlak monarşi altında yaşıyordu ve insanlar hükümetin daha demokratik olmasını istiyordu. Bununla birlikte, liberalist hareketin yanı sıra, İspanya'nın farklı bölgelerindeki bağımsızlık hareketleri de 1848'de yükseldi.

Madrid'de başlayan protestolar, kısa sürede diğer şehirlere de yayıldı. Halk, yeni bir anayasa istedi ve daha fazla özgürlük ve adalet talep etti. İspanyol hükümeti, bu talepleri karşılamak için bir dizi reform yapmak zorunda kaldı. Bu reformlar arasında, hükümetin daha liberal ve demokratik olması, özgürlüklerin artırılması ve bağımsızlık hareketlerine bazı özgürlüklerin tanınması yer aldı.

Ancak, bu reformlar yeterli değildi ve 1848 Devrimi sonrasında İspanya'da siyasi istikrarsızlık ve kaos devam etti. İspanya, 19. yüzyıl boyunca birçok siyasi çekişme yaşadı ve birçok kez siyasi iktidar el değiştirdi. Bu dönemde, İspanya'nın farklı bölgelerindeki bağımsızlık hareketleri de devam etti ve birçok yerde ayaklanmalar yaşandı.


Devrime Uzaktan Bir Bakış


Devrimin başarısız olduğu yada başarılı olduğunu söyleyenler doğru söylüyorlardır. Kısa dönemli bakarsanız devrim aslında başarısızdır. Uzun dönemli bakarsanız İtalya birliğini sağlaması, Almanya'nın birliğini sağlamsı, III. Napolyon'un, Fransa'da son imparator olması, Fransa'da erkeklerin genel oyu kabul edilmesi gibi çeşitlendirerek hata günümüze kadar etkisi olmuş bir devrim bana sorarsanız devrim başarılıdır. Peki şu tartışma devrim Proletarya mı yoksa burjuva devrimimi aslında burada baktığımızda Fransa'da işçiler 15 saat ağır şartlarda çalıştırılıyorlardı Fransa'da bir kıtlık başlaması ile yarısından fazla işçi işsiz kadı ve içlerinde burjuvalarda olsada anlayacağınız çoğu işçiydi yani aslında işçi devrimiydi. Devrim Fransa'da ilerleyince işçilerin içindeki burjuvaziler yönetimlere gelmeye başladı bir kısmı işçileri zorla çalıştırmaya başladılar anlayacağınız yani Fransa'da başta işçi devrimi olduğu açık ama sonunda bayrağı burjuvazi tutuşmuştur. Yani devrim burjuvazi devrimdir. Elbette işçilerin bazı haklar elde etti. Yazıda da anlattığım gibi Avrupa'nın diğer bölgelerinde genellikle milliyetçilik hareketiydi.


 
 
 

Yorumlar


  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn
bottom of page